Otopark.com dan alıntıdır. Bilgilendirme amaçlı akaryakıt istasyonundaki motorin veya eurodizel diye ayrılan mazot tiplerine açıklık getirilmiş.
Evet, 1 Ocak 2011 tarihinden bu yana kafamızı kurcalayan dizel yakıt karmaşası ve sorunsalı aldı başını yürüdü. “Motorin” mi diyelim, “Eurodiesel” mi yoksa “kırsal motorin” mi? İşte artık bu konuya bir açıklık getirelim.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), 1 Ocak 2011 tarihinde halk arasında “klasik motorin” veya “kırsal motorin” olarak adlandırılan dizel araçların kullanmış olduğu yakıta tabiri câizse, “AB Ayarı” verdi.
Dizel yakıtlarda bir kilogram yakıt içerisindeki miligram değerini bize veren kükürt oranıdır (PPM). Kırsal motorinlerdeki kükürt oranı 1000 ppm’di. Yani, 1 kg motorin içerisinde 1000 miligram kükürt oranı, başka bir deyişle 1 gr kükürt yer alıyordu. Üstelik önceleri bu değer 7000 ppm kadar vardı, zaman içerisinde 1000 ppm’e düşürülmüştü. İşte “AB ayarı” dedik ya hani, bu kükürt oranı Avrupa’da 2004 yılından beri yoğun çalışmalarla 10 ppm’e kadar geriledi. Bu tarihten sonra ülkemizde de düşük kükürt oranlı yakıtlar pompalarda yerini almaya başladı.
Zaman içerisinde, yüksek kükürtlü yakıt alımı (ülkemizdeki kırsal motorinin avantajlı fiyata sahip olması nedeniyle) beklenenin aksine düşmedi. Maliye Bakanlığı, EPDK ve PETDER (Petrol Sanayi Derneği) iş birliğiyle 2010 yılı Kasım ayı içerisinde görüş birliğine varıldı ve halk dilinde “kırsal motorin” olarak nitelendirilen, doğaya yüksek kükürt salınımı yapan yakıtı 2011 yılı başından itibaren kaldırma kararı alındı. Yani 2011 yılından beri dizel motorlu araç sahipleri, bazı pompacı arkadaşların “Eurodiesel ister misiniz abi?” sorusuna ironik olarak her zaman eurodiesel kullanmış oldu. Fiyat farklılıkları oldu elbet ama bu tamamen “katkılı eurodiesel”, “katkısız eurodiesel” farkından dolayı oldu.
Bazı istasyonlarda hâlâ görmekteyiz, “motorin” ve “eurodiesel” ayrımını; ancak bu tamamen sizi katkılı yakıt almaya yönlendirmek maksatlıdır.
Sonuç olarak katkılı eurodiesel de alsak, katkısız eurodiesel de; motorinde kükürt oranının 10 ppm ile sınırlandırılmış olması, toplamda kükürt kaynaklı emisyonların 100 kat daha azalıp, atmosfere salınan kükürt ve partikül miktarının yılda 10 ton daha azalması demek, bunun sonucu olarak da dünya ve ülkemiz adına doğanın korunmasına katkı sağlamak demektir.
