egzantirik mili, turbo, iyileştirilmiş amaortisörler, yaylar !!!!!

kokplot

Onursal Üye
Kayıt
4 Mart 2010
Mesaj
936
Dereceli Egzantirik



Yüksek Dereceli Egzantrik Mili

Motor gücünü arttırmayı sağlayan yöntemlerden biri de standarttan daha yüksek dereceli egzantirik milinin takılması. En eski ve verimli yöntemlerden biri olan egzantrik mili modifikasyonu sonucunda yüzde 35 oranına kadar güç artışı sağlanıyor. Yüksek dereceli versiyonlar, supapların açılma ve kapanma zamanlarını uzun tutarak yanma odasına birim zamanda daha fazla yakıt ve hava girmesini sağlıyor. Dolayısıyla daha fazla yanma gerçekleşiyor. Bu da daha fazla güç anlamına geliyor.


Milin üzerindeki kamların açıları ve yapısına göre tork ya da güç etkileniyor. Sivri kamlı miller, supapları erken açarak torkun artmasını sağlarken geniş tepeli kamlar gücü artırmak için tercih ediliyor. Yüksek dereceki egzantril mili motorun rölanti devrini de yükseltiyor. Ancak bunu yaparken motorun rölantide dengesiz çalışmasına neden olabiliyor. Verimli bir modifikasyon işemi için, egzantrik milinin dışında supapların hareketini sağlayan diğer mekanik ve elektronik parçaların da geliştirilmesinde yarar var. Örneğin supaplar, supap yayları egzantrik mili kasnakları beyin programı ateşleme sistemi gibi. CrompCam marka egzantrik milinin fiyatı 250USD civarında.



Turbo Sisteminin Temelleri

Bir motordan alınabilecek maksimum gücü elde etmenin en iyi yolu silindirlere gönderilecek maksimum benzin ve hava karışımı ile olur.Bu işlem bir motoru güçlendirmenin bir numaraları kuralıdır.Bunu yapmanın bir yoluda silindir yuvalarını büyütmektir esasında.(örn:6000 cc motorlar) Fakat turbo gibi teknolojiler bunu daha kolaylaştırarak kullanışlı hale getirmektedir.

Turbochargerlar motora gönderdikleri fazla hava ve benzin karışımı ile küçük silindirlerden de güç sağlamayı amaçlamaktadırlar.Genel olarak Turbochargerlar 0.4 bar'dan 2.0 bar'a kadar güç üretebilmektedirler.Normal olarak atmosfer basıncının 1,014 Bar olduğunu düşünürsek Turbochargerların motora atmosferde olandan %50-%100 fazla basınç uyguladığını görebiliriz.Bu da %50 güç artışı anlamına gelmektedir.

Bu motorun güç artışıdır fakat bu gücü tam olarak almamızı engelleyen bir takım unsurlar vardır.Egzos çıkışında bir turbin bulunması eksoz geri basıncının artmasını sağlar ve motor eksoz gazını tam olarak dışarıya atmakta zorlandığı için güç kayıpları oluşur.

Pek tabi ki herşey enjeksiyonlu bir motora Turbo takmakla bitmez.Bunun yanında sistemin daha fazla benzine ihtiyacı olacaktır.Bir turbocharger silindirlere daha fazla benzin göndermeyi sağlayamaz, bunu yapan aracın işletim sistemidir. İşletim sistemin yanı sıra da orjinal benzin pompanızın haricinde daha fazla benzini pompalayabilecek kapasitede bir benzin pompasına ihtiyaç duyulur.

Turbo Nasıl Çalışır ?

Eksoz manifolduna takılan Turbochargerlar , motordan gelen eksoz gazı sayesinde Turbinelerini döndürürler.Yani buraya kadar motor kendi gücünü kullanmaktadır.Salyangoza bir mil sayesinde bağlı olan türbinler, dönmeye başladığı andan itibaren silindire giden havayı gitmesi doğrultusunda zorlamaya başlar.

Silindirlerden gelen eksoz gazı Türbin pervanesin bıçaklarına çarparak türbinin dönmesini sağlar.Turbine ne kadar fazla gaz gelirse o kadar hızlı döner.

Milin diğer ucundaki pervane ise kompresor pervanesidir.Bu pervane eksoz gazının silindirlere iletilmesi yolunda basınç uygulamaktadırlar.

Kompresor Pervane Bıçakları
Bu pervaneler dakikada 150.000 kere dönmektedirler.Bilgisayarınızdaki hardiskin bile dosyalarınızı okumak için dakikada 7200 kere dönebildiğini düşünürsek bu dönüş hızı inanılmazdır.Burda turbonun yağsız kalması demek anında yanması anlamına gelmektedir.O yüzden pervenaleri tutan milin çok dikkatli şekilde konumlandırılması gerekir çünkü yanlış bir setup milin kendi oluşturucağı momentumdan kırılmasına yol açacaktır.Bu pervanelerin dönmesi için sıvı yataklar kullanılmaktadır.Bu sayede hem milin soğuması sağlanıyor hemde sürtünme katsayısı düşüyor.
Tuning Turbo Modelleri ve Tasarımları

Maxi Boost:
Turbolar büyüklüklerine göre güç artışı sağlamaktadırlar.Turbo basıncı yükseltmek her ne kadar maksimum gücü elde etmemizi sağlasada silindirlerin ve pistonların dayanabileceğinden fazla basınç içerlemek Knocing dediğimiz problemi doğurmaktadır.Knocking aslında silindir ve pistonlardan gelen tık tık sesidir.Motor bu devrede detonasyona uğrar ve silindirlerde oluşan ısı yükselir.Motora giden havayı ne kadar fazla sıkıştırırsanız, hava o kadar fazla ısınacaktır. Şimdi bir yanağınıza hava doldurun ve onu sıkıştırırak diğer yanağınıza geçirin.Bu işlemi devamlı yaptığını sürece ağzınızda bulunan havanın ısınacağını göreceksiniz.Aynı şekilde yüksek basınçlı turbolarda bu durum yaşanır.Turbo gelen gazı sıkıştırarak motora gönderir fakat doğacak bu basınçtan ısınan hava silindirler içindeki Bujiler tarafından gerçekleştirilen patlamanın önüne geçer. Eğer pistonlarınız ve silindirleriniz buna uygun değilse hepsi birer mum gibi birkaç dakika içinde erirler.Bu yüzden turbo motorları devamlı yüksek oktan benzine ihtiyaç duyar.Bu avans(knocking) problemin önüne geçmek içinde motorların sıkıştırma oranları düşürülmektedir.

Yüksek basınçtan detonasyona uğramış bir Impreza Turbo motoru

Turbo Lag:

Turbo chargerlarla ilgili en önemli problemlerden biride türbinin geç devreye girmesidir.Her ihtiyaç duyduğunuzda gaza basıp güç elde etmek mümkün değildir çünkü salyonagozun içindeki pervane ancak belli bir motor devrinden sonra dönmeye başlamaktadır.Turbonun devrede olmadığı bu zaman sürecine Turbo Lag denilir.Turbo devreye girdiği zaman ki araçtaki ani tekme etkisi bu yüzdendir.

Turbodaki bu gecikmeyi azaltmanın en iyi yolu Turbo içindeki dönen ana parçaları hafifletmekle olur.Hafifletmekte küçültmekle olur.Bu da pervanin ve kompresorun daha hızlı çalışmasına olanak sağlayarak erken devreye girmesine yol açar.Dünyada bunu en iyi başaran firma WW firmasının 1700 rpm de devreye giren passat modelleri için ürettiği turbochargerlardır.Fakat bu turbochargerlar büyük turbolar gibi yüksek basınç üretemezler.

Küçük-Büyük Turbochargerlar;

Biraz öncede söylediğim gibi salyangozun içindeki parçaları hafifletmek ve aynı doğrultuda küçültmek salyangozun içindeki trübin pervanesinin erken dönmeye başlamasına yani turbonun erken devreye girmesini sağlar.Fakat bu pervaneler küçük olduklarından dolayı büyük pervaneler kadar hava sağlayamazlar.Aslında sistem çok basittir.Nasıl evinizdeki küçük vantilatör büyüğü kadar hava sağlayamıyorsa küçük turbochargerlarda büyük ağabeyleri gibi güç üretemezler.

Turbonun Özellikleri:

Bilya Yatak:

Milin bağlı olduğu pervanelerin yatağında bulunan bu bilyalar azda olsa bazı turbochargerlarda kullanılmaktadır.Tabi ki bu bilyalar sizin normal olarak bildiğiniz bilyalardan farklıdır.Hepsi kusursuz bir üretimin ürünleri olan bu bilyalar özel meteryallerden imal edilir ve dakikada 150.000 kere dönen türbin pervenesin yarattığı sürtünmelere dirençlidirler.Pek fazla tercih edilmeyen bu bilyalar aslında turbo lagını önlemektede yarar sağlamaktadırlar,

Seramik Türbin Bıçakları:

Sermik turbin bıçaklarının tek avantajı metal bıçaklara nazaran hafif olmarı ve turbo lagını azaltmalarıdır.

Sequential Turbochargerlar

Bizim, twin turbo olarakta bildiğimiz bu chargerlar iki tane salyangozu esas alarak üretilmiştir.Yani iki turbo yanyana çalışmaktadırlar.Birincisi, yani küçük olan devreye erken girer ve turbo lagını engeller.İkinci turbo ise yüksek motor devirlerinde devreye girerek yüksek basınç sağlamayı esas almışlardır.

Intercooler;

Kompresyona uğrayan hava, ısınır.Isınan hava ise genişler bu yüzden turbodan gelen basınç artışı havanın motora gitmeden önceki ısınmasının sonucudur.İyi bir güç artışı için silindirler daha fazla hava moleküllerine ihtiyaç duyarlar, sadece basınç motorun gücüne artırmaya yetmez.

Bu radyatöre benzeyen siyah kutu turbochargerdan gelen basınçlı havanın içinden geçmesine sağlar, ince kanallardan geçen basınçlı gaz süzülür ve soğutulur.Bu sayede motora daha fazla hava molekülü girmesi sağlanır.Eğer turbocharger basıncı 0,7 bar ise intercoolerda 0,7 barlık sıkıştırlılmış havayı süzecek kapasitede olmalıdır.

Turbolar hakkında bazı tezahürler;

-Motor yağını her 5000 km ya da daha erken süreler içerisinde değiştirin.
-Her zaman motor üreticisinin tavsiye ettiği yağı kullanın. -WD40 ve benzeri temizleme katkılarını ya da gevşeticileri kullanmayın.
-Her zaman motorun ısınması için 30 ila 60 saniye kadar bekleyin.
-Soğuk ve ince yağ, ısınmış bir yağ gibi kolayca hareket edemez ve parçaların bir süre yağsız kalmasına yol açar!
-Yola çıktığınızda turboyu hemen devreye sokmayın, turbo henüz yağ ihtiyacını gidermemiş olabilir.
-Aracı stop etmeden önce turbonun dinlemesi ve bir sonraki çalışma için gerekli yağlamayı yapmasına izin verin.Turboyu ne kadar zorladıysan o derecede dinlendirme yapın.
-Yüksek devirlerde türibin devamlı dönmektedir.Bu esnada motoru kapamak turboya giden yağıda kapamak anlamına gelir.Bu durumda turbo yataklarında ciddi hasarlar oluşur.
-Motoru yağını her değiştirdiğinizde yağ filitresinide değiştirin ve ilk çalıştırmada yağ basıncının sağlandığına emin olun.

Yukarıdaki tezahürleri yerine getirmeniz ve aracınızı iyi bir şekilde kullanmanız durumunda Turbochargerınız en az motorunuz kadar sorunsuz ve uzun ömürlü olacaktır.

Susturucu & Headers
(Egzoz Manifoldu)

Motorun yanma oadsında patlayan yakıt ve hava karışımı, dışarıya egzoz gazı olarak çıkar. Bu çıkış ne kadar rahat gerçekleşirse, motor o kadar performanslı çalışır. Bu arada egzoz sesi de biraz artar. Otomobil üreticileri egzoz sistemin!, hem ses izolasyonu hem de performansı bir arada sunabilmek amacıyla geliştirirler.

Performans sağlayan egzoz sistemlerindeyse çıkışlar daha da rahatlatılarak egzoz gazının dışarıya çok daha kolay atılması sağlanır. Egzoz sisteminin tüm parçaları, çeşitli firmalar tarafından üretiliyor. Bu parçaların basında gelen son susturucu ve egzoz manifoldu (headers), otomobilin performansını en çok etkileyen parçalar.

Headers, yanma odasında oluşan gazın dışarıya daha rahat ve düzenli çıkabilmesini sağlar. Her silindirden ayrı ayrı çıkan atık gazlar, headers sayesinde bir düzene girer ve bunların oluşturduğu negatif basınç gücün daha da artabilmesini sağlar

Headers takıldığı takdirde, otomobilin orijinal egzoz sisteminin de komple değiştirilmesi gerekir. Bu şekilde otomobilin motor yapışı ve hacmine göre yüzde 5 ile 10 arasında güç artışı sağlanabilir. Egzoz sisteminde çok fazla değişiklik yapmak istemeyenlerse, sadece son susturucu veya bununla birlikte orta susturucuyu değiştirmekle de yetinebilirler.
Alçatma

Modifikasyonun en gerekli bölümlerinden biri de arabayı alçaltmak, düşürmektir.

Yayları Kesmek

Arabanızı alçaltmanın belkide en kolay ve ucuz yolu budur.. Ama tabi arabanız için en zararlısı da... Tabi hiç tavsiye etmeyeceğim birşey... Bu şöyle uygulanır; yaylarınızdaki parçalardan arabayı alçaltmak istediğiniz kadarı kesilir ve öylece kendi hallerine bırakılır... Bunu sakın denemeyin!!! Çok ucuz bir yol olabilir ama hayatınızın en kötü yol tutuşunu yaşayacağınızdan emin olun! Eğer helezonlarınızı kesmeye kalkarsanız çok tehlikeli bir araba kullanmaya hazır olun derim.

Kısa Spor Yaylar

Yayları kesmenin daha iyi bir yolu kısa yaylar taktırmaktır. Bu ürünlerin yapımcıları bu yayları arabanızı güvenli bir şekilde alçaltmanız için bir sürü araştırmalar yaparlar... Bunlardan bir çoğu TüV lisanslı olarak üretilir, bu da yüksek kalite anlamına gelir. Eğer -30mm veya -40mm düşünüyorsanız amortisörlerinizi değiştirmeye gerek duyulmayabilir. Fakat -60mm gibi ekstra bir yay kullanacaksanız mutlaka amortisörlerinizi de değiştirmelisiniz. Aksi taktirde kısa bir zaman içinde amortisörlerinizde çökme / patlama yaşayabilirsiniz.

İyileştirilmiş Amortisörler

Bu tarz bir modifikasyonla -40mm den daha fazla alçaltmalara gidebilirsiniz ve arabanızın yol tutuşu bir rüyaya dönüşür. Eğer -40mm’ den daha derinlere inmek isterseniz bu tür modifikasyonlar için özel imal edilmiş kısa ve daha sert amörtisörler kullanmalısınız. Böylece arabayı bir sürü riske atmamış olursunuz.

Coilover' lar

Eğer sanat yapmak istiyorsanız bunlar tam size göre. Bu amortisörler yükseklik ayarlıdır ve de size büyük bir özgürlük sunarlar. Eğer arkadaşlarınıza artistlik yapmak istiosanız tekerleklerinizi kaputtan dışarı çıkarabilirsiniz. Ama sakın pazartesi günü işe giderken yükseltmeyi unutmayın! Yüksekliği kolayca ayarlayabilirsiniz... Bunlar için özel kitler satılmakta. Bunlardan etrafta hiç görmedim ama paranız varsa sakın kaçırmayın derim...

Hangisi en iyisi ?

Hangi amortisörler iyi ya da hangisi paranızın karşılığını verir? Bu soruların cevabı arabanıza göre değişir ama Koni veya Bilstein alırsanız yanılma riskiniz olmayacaktır. Bunları da Eibach veya H&R yaylarıyla kombine ederseniz süspansiyon olayını aşmış olursunuz. Seçim size kalmış biraz araştırmanız yeterli, sadece.

Sertliği Ayarlanabilirler

Eğer mümkünse kendinize bunlardan bir çift edinin derim. Kaputunuzun altından arabanın amortisör sertliğini küçük bir kol yardımıyla ayarlayabilirsiniz... Uzun bir yola mı gideceksiniz? Ayarlayın en yumuşağına babalar gibi seyehat edin, ya da virajlarla dolu bi yolda spor ve seri bir kullanım mı? Ayarlayın en sertine spin atmaktan korkmayın.
Hidrolikliler

Bunun inceliklerine girmeyeceğim ama eminim ki çoğunu bir filmde hop hop hoplayan Amerikan arabalarını görmüşsünüzdür. Bu süspansiyonlar içerden bir tuş yardımıyla ayarlanabiliyor. Bu sistem oldukça pahalı ve gereksiz gibi duruyor.

Yakıt Tasarrufu
Daha Az Benzin Daha Çok Kilometre

- Çok benzinle az kilometre yapmayı çoğumuz kolayca becerebildiği halde tersini nedense pek başaramıyoruz. Sonra da otomobilimizin neden çok tükettiğini merak edip yakınıyoruz.
Otomobil kullanma biçimi yakıt tüketimini etkiliyor
- Otomobili kullanış biçimi yakıt tüketimini azımsanmayacak ölçülerde düşürebiliyor. Bunun nasıl olacağını aşağıdaki noktalara dikkat ederek görmek mümkün.
- Motoru rölantide ısıtmak motora verdiği zarar yanında yakıt tüketimini de artıran önemli noktalardan biri. Motoru çalıştırıp yola çıktığınızda yaptığınız birinci kilometre sonunda otomobilin yaktığı benzin üç dakika rölantide çalışmış kadardır. Yani otomobili üç dakika ısıtmak için harcanan benzinle 1 km yol yapabilirsiniz. Bu nedenle uzun süreli durmalarda motoru durdurmakta fayda var.

Kısa mesafeler için otomobil kullanmak lüks

- Yapılan bir test sonucunda 0 derece santigrad hava sıcaklığında 1.6 litrelik orta sınıf bir otomobil motoru marşa basıldığı andan itibaren 100 km'de 40 litreye eş bir tüketim değeri veriyor. Ancak 4 kilometre yol katedildikten sonra otomobilin motoru normal ısısına kavuşuyor ve tüketim normalleşiyor. Bu nedenle kısa mesafeler için otomobili kullanmak yerine yürümek daha sağlıklı ve ucuz oluyor.

Doğru zamanda vites değiştirin, ekonomik viteste sürün

- Birinci vitesi yalnızca otomobili hareket ettirmek için kullanın ve hemen ikinci, üçüncü ve dördüncü viteslere geçin. Vitesler değiştirildiğinde motor devri değişir. Motor devri krank milinin bir dakikada yaptığı devir sayısıdır. 6000 d/d'lik maksimum devir sayısı krank milinin saniyede 100 devir yaptığı anlamına gelir. Her motorun maksimum devir sayısı olduğu gibi en verimli çalıştığı bir devir de vardır. Bu devir otomobilden otomobile değiştiği için teknik verilerine bakıp ya da servislere danışılarak öğrenilebilir. teknik verilerde Maksimum tork adı altında görülen değer genellikle motorun en verimli çalıştığı ve az tükettiği devirdir. Bu devirde kalacak biçimde vitesler değiştirildiğinde gereksiz benzin savurganlığı önemli ölçüde azalacaktır.
Örneğin: Test edilen otomobilin birinde 100 km uzunluğundaki düz bir yolda 4'üncü vitesle 60 km/s sabit hızda gidildiğinde 5.8 litre/100 km tüketilmiş. Aynı koşullarda 3'üncü viteste 9 litre/100 km tüketim saptanmış. Görüldüğü gibi aynı uzunluktaki bir mesafeyi bir vites küçülterek katetmek 3.2 litre, yani yüzde 55 daha fazla tüketime yol açabiliyor. Aynı otomobille 30 km/s sabit hızla 3'üncü viteste 7 lt/100 km, ikinci viteste aynı hızda ise yaklaşık 10 litre tüketim saptanıyor. Görüldüğü gibi hangi hızda hangi viteste gidilmesi gerektiğini iyi bilmek gerekiyor.


Sakin, yol ve trafik koşullarına uyumlu kullanım


- Ne kadar kararlı ve uyumlu otomobil kullanırsanız o denli az benzin tüketir o denli az sinirlenirsiniz ve otomobiliniz o denli az yıpranır. Akan trafiğin ritmine adapte olmak ve otomobilin hemen önüne değil daha ileriye bakarak gelişmeleri izlemek sakin ve trafiğe uygun sürüşün bir parçası. Tabii bu arada dikiz aynalarına bakmayı da ihmal etmemek gerekiyor. Önünüzdeki araçla yeterli bir mesafe bırakın. Sık sık hız değiştirmekten kaçının. Yavaşlamak gerektiğinde ayağınızı gazdan zamanında çekin. Böylece hem balatalarınız hem de sinirlerinizin ömrü daha uzun olacaktır. Önünüzde akan trafiği izlemek bu açıdan size yardımcı olacak ve panik fren yapmak zorunda bırakmayacağı gibi yakıt tasarrufu da sağlayacaktır.


Öneriler : Başkalarının sizi sollamasına izin vermek sizin başkalarını sollamanızdan daha akıllıcadır. Otomobilinizin son süratinin yüzde 75-80'ini geçmemek tutumlu sürüş için en basit kuraldır. Yani gaz pedalının altında ne kadar fazla boşluk bırakılırsa o kadar çok para cebinizde kalır ve sinir sisteminiz daha uzunca bir süre otomobil kullanabilmenize olanak tanır



http://www.e-lastikci.com/ sitesinden alıntıdır
 

selcukan43

Daimi Üye
Kayıt
11 Şubat 2010
Mesaj
232
Güzel bilgiler abi saolasın.. Şu turbocharher olayında M-Power (BMW) yi tek geçiyorum abi ya :) mükemmel bişi kullandıysan bilirsin.. hasta ediyor aşık oluyorum arabaya ya :) Favori arabam M3 E92 :)
 

kokplot

Onursal Üye
Kayıt
4 Mart 2010
Mesaj
936
selcukan43 tarafından yazılan metin:
Güzel bilgiler abi saolasın.. Şu turbocharher olayında M-Power (BMW) yi tek geçiyorum abi ya :) mükemmel bişi kullandıysan bilirsin.. hasta ediyor aşık oluyorum arabaya ya :) Favori arabam M3 E92 :)



*clap**tup*
 

DobloM

Fenomen Üye
Kayıt
7 Mart 2010
Mesaj
1.774
Adı
Hilmi
Kan Grubu
B RH +
Şehir
Muğla
Meslek
Elektronik Müh.
Modeli
Araç Yılı
2008
Renk
Füme
Selçuk kardeşim, sanırım teorik olarak turbonun en verimli hâli boxter motorlarda, porche ve Subaru'yu örnek görebilirsin.

Porche 3.6, Subaru 2.5 litrelik boxter kullanıyor, turbo ile tam bir performans motoruna dönüşüyorlar.
 

DobloM

Fenomen Üye
Kayıt
7 Mart 2010
Mesaj
1.774
Adı
Hilmi
Kan Grubu
B RH +
Şehir
Muğla
Meslek
Elektronik Müh.
Modeli
Araç Yılı
2008
Renk
Füme
Unutanlar için de söyleyeyim, boxter motor özelliği, 1956 Subaru performans motoru olarak gün yüzüne çıktı diye biliyorum. 180 derece açı ile yerleşen pistonlardan oluşuyor.
 

cAn 3436

Onursal Danışman Yönetici
Yetkili Kişi
Onursal Danışman Yönetici
Başka Araç
Kayıt
13 Mayıs 2010
Mesaj
6.426
Adı
Can TANRIVERDİLER
Kan Grubu
A RH -
Şehir
İstanbul
Meslek
Uçak Teknisyeni
Aracınız
Başka Araç
Modeli
Active
Motor
1.3 Multijet
Araç Yılı
2007
Renk
Crono Gri
bilgiler için teşekkürler *clap*
 

bakiergul

Onursal Admin
Onursal Danışman Yönetici
Kayıt
28 Kasım 2010
Mesaj
15.331
Yaş
54
Renk
LAL KIRMIZI
Paylaşım için teşekkürler......