TUZLALI ÇILGIN MISTIK
Yeni Üye
Doblo- Kayıt
- 25 Şubat 2021
- Mesaj
- 4
- Tepki
- 13
- Adı
- mustafa kadir er
- Kan Grubu
- A RH +
- Şehir
- İstanbul
- Meslek
- ŞOFÖR
- Aracınız
- Doblo
- Modeli
- Urban
- Motor
- 1.6 Multijet
- Araç Yılı
- 2020
- Renk
- BEYAZ
merhaba değerli doblocular ,
sizin aranıza şimdi katıldım. kısaca size hikayemi anlatmak istiyorum. 2007 yılında 1.3 multijet dizel doblomla maceralarım başladı. ilkokulu terk ettikten sonra mahalledeki bakkal amcamız hüsamettin bey o zamana kadar hiç görmediğim bir araçla sokağımıza girdi ve ben görür görmez doblo aşkım başladı. arabanın yanından ayrılamıyordum. ne zaman yıkanacak olsa evden kaçıp ben yıkıyordum. tabi ki bu duruma en çok hüsamettin amca memnun oluyordu. gel zaman git zaman hüsamettin amcamızın işleri bozuldu ve doblosunu satmak zorunda kaldı. işte o gün benim hayatımdaki en kötü günümdü. daha sonra yaşım ilerledi ve elim ekmek tutmaya başlar başlamaz ailemin de desteği ile 2003 model 1.9 dizel dobloma kavuştum. kısa zaman içerisinde yürüyüşüm bile değişti. bir süre sonra doblomla ekstra para kazanma yöntemide buldum. iller arası kaçak kargo işine girdim bu sayede hem yeni iller görüyordum hemde doblomdan ayrılmadan taksitlerimi ödüyordum taki o kara güne kadar... ogün bayburtttan aldığım kargomu iyi ücret karşılığı kemaliyeye götürüyordum ne biileyim o taş yolunun beni doblomdan edeceğini. işin aciliyeti ve 48 saatin uykusuzluğu ile o son virajı alamayıp gri doblomla ( yeni pasta cila yaptırmıştım ) nehire uçtum. yaklaşık 20 takla ve 50 metre serbest düşüşten sonra nehre düştüm inanın her taklada sanki benim kemiklerim kırılıyordu. her anını yaşadım. hiç gözümü kırpmadım. doblomla nehire uçtum. camların taklada kırılması hayatımı kurtardı. doblom hayatımı kurtardı sanki .. ve nehirde doblomdan ayrılmak zorunda kaldım. bu doblomu son görüşüm oldu. 3 ay kadar hastanede kaldım. Fırat nehri yuttu doblomu . ama bu beni dobloya daha da bağladı.
sizin aranıza şimdi katıldım. kısaca size hikayemi anlatmak istiyorum. 2007 yılında 1.3 multijet dizel doblomla maceralarım başladı. ilkokulu terk ettikten sonra mahalledeki bakkal amcamız hüsamettin bey o zamana kadar hiç görmediğim bir araçla sokağımıza girdi ve ben görür görmez doblo aşkım başladı. arabanın yanından ayrılamıyordum. ne zaman yıkanacak olsa evden kaçıp ben yıkıyordum. tabi ki bu duruma en çok hüsamettin amca memnun oluyordu. gel zaman git zaman hüsamettin amcamızın işleri bozuldu ve doblosunu satmak zorunda kaldı. işte o gün benim hayatımdaki en kötü günümdü. daha sonra yaşım ilerledi ve elim ekmek tutmaya başlar başlamaz ailemin de desteği ile 2003 model 1.9 dizel dobloma kavuştum. kısa zaman içerisinde yürüyüşüm bile değişti. bir süre sonra doblomla ekstra para kazanma yöntemide buldum. iller arası kaçak kargo işine girdim bu sayede hem yeni iller görüyordum hemde doblomdan ayrılmadan taksitlerimi ödüyordum taki o kara güne kadar... ogün bayburtttan aldığım kargomu iyi ücret karşılığı kemaliyeye götürüyordum ne biileyim o taş yolunun beni doblomdan edeceğini. işin aciliyeti ve 48 saatin uykusuzluğu ile o son virajı alamayıp gri doblomla ( yeni pasta cila yaptırmıştım ) nehire uçtum. yaklaşık 20 takla ve 50 metre serbest düşüşten sonra nehre düştüm inanın her taklada sanki benim kemiklerim kırılıyordu. her anını yaşadım. hiç gözümü kırpmadım. doblomla nehire uçtum. camların taklada kırılması hayatımı kurtardı. doblom hayatımı kurtardı sanki .. ve nehirde doblomdan ayrılmak zorunda kaldım. bu doblomu son görüşüm oldu. 3 ay kadar hastanede kaldım. Fırat nehri yuttu doblomu . ama bu beni dobloya daha da bağladı.